Bursa’nın batısında, Uluabat Gölü kıyısında yer alan Gölyazı, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla keşfedilmeyi bekleyen bir cennet köşesidir. Sazlıklar arasında saklanmış, daracık taş sokaklarla bezeli bu küçük balıkçı köyü, ziyaretçilerine eşsiz bir huzur sunar. Gölyazı, milattan önce 6. yüzyıla kadar uzanan tarihiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, geçmişten günümüze kadar kültür mozaiğini korumayı başarmıştır. Antik dönemlerde Apollonia adıyla bilinen bu köyde, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma surlar ve taş yapılar, zamanda bir yolculuğa çıkmış hissi yaratır. Ayrıca, göl üzerinde gün batımı manzaraları adeta bir tabloyu andırır ve fotoğrafçıların vazgeçilmez duraklarından biridir.

Gölyazı’nın en dikkat çeken özelliklerinden biri, her mevsim değişen doğası ve göçmen kuşlara ev sahipliği yapmasıdır. İlkbaharda sazlıkların arasında açan nilüferler ve suyun yüzeyini süsleyen beyaz zambaklar göz alıcı bir manzara sunar. Göl çevresinde yapılan tekne turlarıyla gölde süzülen pelikanları ve martıları yakından görmek mümkündür. Ayrıca, köyün girişinde yer alan Ağlayan Çınar, 750 yıllık geçmişiyle Gölyazı’nın simgesi haline gelmiştir ve her ziyaretçiyi büyüleyen bir hikayeye sahiptir. Doğa ve tarihin iç içe geçtiği Gölyazı, şehir hayatının karmaşasından uzaklaşmak isteyenlere sakin ve huzurlu bir kaçış fırsatı sunar.